Aşk için yana yana kül olmazsam
ve sonra yeniden küllerimden doğmazsam
Hakkımı kim teslim edebilir?
Güvercin, son zamanlarda sardunyaları bir başka türlü sevmeye başlamıştı.
Hiç sardunyalara dikkat ettiniz mi? Sıcak ülkelerde ağaçlara dönüşen sardunyaların gücünün farkında mısınız? Birden boy atarlar.
Öyle çok ve çabuk büyürler ki kısa zamanda sardunya denizinde yürür gibi olursunuz?
Büyüdükçe de kuruyan ve kırılan dalları daha çok gözünüze batmaya başlar. O zaman o kocaman ve hantal sardunyanın en canlı ve en yeşil olan tarafını kırıp yeniden toprağa ekmek gerekir.
Kırılan sardunya hiç kızmaz ve küsmez. En kısa zamanda yeniden yeni ekildiği yerde en güzel haliyle yeniden büyümeye başlar.
Yeniden doğmak için kırılıp illaki ölmek mi gerekiyor önceden? Yeniden doğmak için her kırıkta yeniden ve illaki yeşermek mi gerekiyor? Daha güzel olmak için belki de çok fazla kırılmak gerekiyordur, kim bilir?
Elimden geleni yaptım, yine de yandım…
Eğer sevgiye inanırsan en üstün olan sensin,
üzülme, gevşeme ve vazgeçme …
Gevşemeden ve hiç vazgeçmeden beklemek fena mı olurdu sanki …
Aşkı beklemek…
Yanarak, aşkı beklemek…
Aşkı beklemek,
yanarak yine de aşkı beklemek…
Şimdi artık gökyüzünde semaya başlayan güvercini seyre dalmak zamanıydı…
Bu yazı, Aydili Şairleri Antolojisi’nde yayınlanmıştır.